Çiçekler hakkında aradığın tüm bilgiler

Kanola Yağı ve Kanola Tarımı

0

Kanola, tarım dünyasında giderek daha fazla ilgi çeken bir bitki haline geliyor. Biz çiftçiler için, bu değerli yağlı tohum bitkisi, hem ekonomik getirisi hem de çevresel faydaları açısından büyük önem taşıyor. Kanola yağı, sağlıklı yağ asitleri içeriği nedeniyle gıda endüstrisinde aranan bir ürün olarak öne çıkıyor ve bize yeni fırsatlar sunuyor.

kolza
kolza

Bu yazıda, kanola tarımı hakkında bilmemiz gereken temel konuları ele alacağız. Bitkinin özelliklerini ve faydalarını inceleyeceğiz, yetiştirmek için uygun iklim ve toprak koşullarını öğreneceğiz. Ayrıca, ekim ve bakım süreçlerini adım adım anlatacak, hasat ve depolama yöntemlerini paylaşacağız. Bu bilgiler, üretime başlamayı düşünen veya mevcut üretimini geliştirmek isteyen bizler için yol gösterici olacak.

Kanola Bitkisinin Özellikleri ve Faydaları

Kanola, tarım dünyasında giderek daha fazla ilgi çeken bir bitki haline geliyor. Biz çiftçiler için, bu değerli yağlı tohum bitkisinin özelliklerini ve faydalarını anlamak büyük önem taşıyor. Şimdi, bitkinin detaylarına birlikte göz atalım.

Kanola Nedir?

Kanola (Brassica napus Kanola Oleifera sp.), kışlık ve yazlık olmak üzere iki fizyolojik döneme sahip bir yağ bitkisidir. Bu bitki, turpgiller ailesinden gelen kolza bitkisinin tohumlarının ıslahı ile elde edilmiştir. İsmi, “Canadian oil” kelimelerinden türetilmiştir ve Kanada’da üretildiği için bu adı almıştır.

kanola yağı
kanola yağı

Biz çiftçiler için, önemli bir yağ bitkisi olarak öne çıkıyor. Tanesinde %38-50 oranında yağ ve %16-24 oranında protein bulunduruyor. Bu özelliği, kanolayı bitkisel yağ kaynağı olarak yağlı tohumlu bitkiler arasında üretim açısından üçüncü sıraya yerleştiriyor.

Kolza bitkisi, altı metreye kadar uzayabilen, kokulu ve parlak sarı çiçeklere sahip bir görünüme sahip. Olgunlaşan kanola tohumlarını çeşitli yöntemlerle ezerek yağını elde ediyoruz.

Kanolanın Besin Değeri

Kanola yağı, sağlıklı yağ asitleri ve düşük doymuş yağ içeriği ile öne çıkıyor. Bir yemek kaşığı (14 gram) yağın besin değerleri şöyle:

  • 124 kalori
  • 13.6 gram yağ
  • 1 gram doymuş yağ
  • 8.45 gram tekli doymamış yağ
  • 3.48 gram çoklu doymamış yağ
  • 16.6 miligram K vitamini
  • 2.44 miligram E vitamini

Kanola yağı, içeriğinde Omega 3 ve 6 yağ asitleri ile çeşitli vitaminler barındırıyor. Bu özelliği, sağlık açısından birçok fayda sunmasına yol açıyor. Örneğin, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, kas sağlığını korumaya ve cilt sağlığını desteklemeye yardımcı oluyor.

Kanolanın Kullanım Alanları

Biz çiftçiler için kanola, çok yönlü kullanım alanlarıyla dikkat çekiyor. Öncelikle, gıda sanayiinde nötr özelliği nedeniyle kızartma veya konserve yağı olarak kullanılıyor. Hafif aroması, yüksek dumanlanma noktası ve pürüzsüz dokusu, kanola yağını çok yönlü bir pişirme yağı haline getiriyor.

kolza yağı
kolza yağı

Kanola yağının gıda dışında da önemli kullanım alanları var:

  1. Biyodizel üretimi: Özellikle Almanya gibi AB ülkelerinde, kanola yağından biyolojik dizel üretiliyor ve dizel araçlarda kullanılabiliyor.
  2. Mürekkep üretimi: Bazı mürekkeplerin içeriğinde yer alıyor.
  3. Sabun yapımı: Sabunların içeriğinde kullanılabiliyor.
  4. Boya üretimi: Bazı boyaların içeriğinde mevcut.

Kanola tarımının ülkemizde yaygınlaşması için çalışmalar sürüyor. Bu çalışmalar, bitkisel yağ açığımızı kapatmak amacıyla yürütülüyor. Dünyada yıllık üretimi 22 milyon ton civarında olan bu bitki, biz çiftçiler için gelecek vadeden bir ürün olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, kanola bitkisi ve yağı, hem besleyici özellikleri hem de çok yönlü kullanım alanlarıyla tarım ve endüstri dünyasında önemli bir yere sahip. Biz çiftçiler için, kanolanın sunduğu bu fırsatları değerlendirmek ve üretimimizi bu yönde geliştirmek, gelecek için akıllıca bir adım olabilir.

İlginizi Çekebilir;  Teraryum nedir, Teraryum için uygun bitkiler

Kanola Yetiştiriciliği İçin Uygun İklim ve Toprak Koşulları

Biz çiftçiler için kanola yetiştiriciliği, uygun iklim ve toprak koşullarını anlamakla başlıyor. Kanola bitkisi, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yetişebilme potansiyeline sahip. Doğu Karadeniz Bölgesi dışında, ülkemizin tüm bölgelerinde kanola için elverişli toprak ve iklim koşulları bulunuyor. Bu da bize geniş bir yetiştirme alanı sunuyor.

İdeal Sıcaklık ve Yağış Miktarı

Kanola, genellikle ılıman iklimlerde yetişmeye uygun bir bitki. Biz çiftçilerin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri, kış aylarında toprak ısısının -15 derecenin altına düşmemesi. Çünkü kanola, kış donundan etkilenen bir tarım ürünü. Özellikle soğuk kış şartlarında, bitkinin kök sisteminin iyi gelişmiş olması gerekiyor.

Yağış konusunda da dikkatli olmamız gerekiyor. Kanola yetiştiriciliği için fazla yağışlı iklimler uygun değil. İdeal olarak, yıllık yağışın 300 ile 2800 mm arasında olduğu iklimler kanola tarımına elverişli. Ayrıca, bitki yetişme döneminde 200 ile 500 mm arasında suya ihtiyaç duyuyor.

Ekim zamanı da sıcaklıkla yakından ilişkili. Toprak ısısını takip etmemiz çok önemli. Çimlenmenin yeterli düzeyde gerçekleşebilmesi için toprak ısısının en az 10-12 derece olması gerekiyor. Bu ısı düzeyi, Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde genellikle 15 Eylül ile 15 Ekim arasına denk geliyor. Karadeniz Bölgesi’nin sahil şeridinde ise 15 Eylül ile 20 Ekim arasında, iç kesimlerde 20 Eylül ile 10 Ekim zaman aralığında kanola tarımını toprakla buluşturuyoruz.

Kanola bitkisinin kışlık ve yazlık olmak üzere iki çeşidi var. Ülkemizde genellikle kışlık kanola tarımı yapıyoruz. Kışlık kanola, kar altında -15°C’ye kadar dayanıklılık gösteriyor. Ancak kışa girerken rozetleşmesini tamamlamış olması gerekiyor. Yazlık kanola ise daha çok ılıman iklim bölgeleri olan Ege ve Akdeniz’de yetiştiriliyor.

Toprak Yapısı ve pH Değeri

Kanola, toprak seçimi konusunda çok hassas bir bitki değil. Kumlu ve hafif topraklar dışında hemen hemen her toprakta yetişebiliyor. Bu da biz çiftçilere geniş bir yetiştirme alanı sunuyor. Ancak, en iyi verim almak için bazı özelliklere dikkat etmemiz gerekiyor.

Kanola yetiştiriciliği için en iyi toprak yapısı şu özelliklere sahip:

  • Humuslu
  • Derin yapılı
  • Nötr veya hafif alkali
  • Hafif asitli

Toprak pH değeri açısından, 6,5 ile 7,5 arasındaki topraklar kanola tarımına en elverişli olanlar. Ancak, pH değeri 4,2 ile 7,2 arasında olan topraklarda da kanola yetiştirebiliyoruz. Dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta, toprağın pH değerinin 5,5’in altına düşmemesi. Çünkü bu durumda bitkinin verimi azalıyor ve rekolte düşüyor.

Su tutan, göllenen tarım alanlarında kanola bitkisi çok zarar görüyor. Bu nedenle, iyi drenajlı toprakları tercih etmemiz gerekiyor.

Kanola ekimi için tohum yatağının iyi hazırlanması da çok önemli. Tohumların toprak yüzeyine çıkışı zor olduğu için, özellikle buğday yetiştiriciliği yapılan alanlarda, hasat sonrası toprağı gölge tavına sürerek hazırlıyoruz. Ardından kazayağı veya tırmık kullanarak tohum yatağının keseksiz olmasını sağlıyoruz. Tav kaçmadan hazırlıkları tamamlamamız gerekiyor.

Kanola yetiştiriciliğinde gübreleme de önemli bir konu. Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı broşüre göre, kanola bitkisi her 50 kilogram verim için topraktan ortalama 1 kilogram kükürt kaldırıyor. Bu nedenle, uygulanacak gübrenin amonyum sülfat türü olmasına dikkat etmeliyiz. Yüksek verim için dekara 12-14 kilogram saf azot, 7-8 kilogram fosfor vermeliyiz. Azotlu gübrenin yarısını ekimle, diğer yarısını sapa kalkma döneminde uyguluyoruz. Fosforlu gübrenin tümünü ise ekimde uyguluyoruz.

İlginizi Çekebilir;  Çim tohumu nasıl ekilir ?

Bu bilgiler ışığında, kanola yetiştiriciliği için uygun iklim ve toprak koşullarını sağlayarak, verimli bir üretim gerçekleştirebiliriz. Doğru koşulları sağladığımızda, kanola bitkisi bize yüksek verim ve kaliteli ürün olarak geri dönüş yapacaktır.

Kanola Ekimi ve Bakımı

Biz çiftçiler için kanola ekimi ve bakımı, başarılı bir hasat için kritik öneme sahip. Bu bölümde, kanola yetiştiriciliğinin temel aşamalarını ele alacağız.

kanola tohumu
kanola tohumu

Ekim Zamanı ve Yöntemi

Kanola ekimi için en uygun zaman genellikle sonbahar mevsimidir. Türkiye’de çoğunlukla kışlık kanola yetiştiriciliği yapıyoruz. Ekim zamanı, bölgelere göre değişiklik gösteriyor:

  • Trakya, Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde: 15 Eylül – 15 Ekim
  • Karadeniz bölgesi sahil kuşağında: 15 Eylül – 20 Ekim
  • Karadeniz bölgesi iç kesimlerinde: 20 Eylül – 10 Ekim

Ekim işlemini hassas hububat ekim mibzerleri, küçük tohum ekim mibzerleri veya pnömatik (havalı) mibzerler kullanarak gerçekleştiriyoruz. Sıra aralıklarını 14-30 cm, sıra üzeri mesafeyi ise 5 cm olarak ayarlıyoruz. Ekim derinliği, toprak yüzeyinin 0,5-1 cm altına olmalı.

Tohum miktarı konusunda dikkatli olmalıyız. Pnömatik mibzerlerle dekara 200 gram tohum atarken, diğer hassas mibzerlerde bu miktar 400-600 grama çıkıyor. Metrekareye 50-60 tohum düşecek şekilde ekim yapmaya özen gösteriyoruz.

Ekim öncesinde tarlamızı derin ve iyi bir şekilde işlememiz gerekiyor. Tohum yatağının hazırlanması çok önemli. Kanolanın kışa dayanıklı olabilmesi için, kışa girmeden önce bitkinin boyunun yaklaşık 10-13 cm’ye ulaşmış ve rozet yapraklarının çıkmış olması gerekiyor.

Gübreleme

Kanola gübreleme konusunda hassas bir bitki. Gübrelemeye başlamadan önce mutlaka toprak analizi yaptırmalıyız. Bu analiz, toprağımızın pH seviyesi ve besin elementi eksikliklerini belirlememize yardımcı olur.

Genel olarak, kanoladan iyi bir verim almak için dekara 12-14 kg saf azot ve 7-8 kg fosfor kullanıyoruz. Ayrıca, her 50 kg verim için 1 kg saf kükürt (S) gerekiyor. Kanola, diğer bitkilere göre daha fazla kükürt ihtiyacı duyuyor.

Gübreleme zamanlaması da önemli. İşte size bir gübreleme planı:

  1. Ekim öncesi veya ekim sırasında: Fosfor ve potasyum
  2. İlkbaharda: Azotlu gübrenin büyük kısmı
  3. Çiçeklenme dönemi: Ek besin maddeleri

Azotlu gübreleri bölünerek uygulamak daha etkili oluyor. Üstten gübreleme yaparken sülfatlı veya kükürtlü azot kullanmak faydalı olacaktır.

İşte size bir gübreleme tablosu:

Gübre Formu

Uygulama Zamanı

Uygulanabilecek Miktar (Kg/Da)

Amonyum sülfat veya 18-46-0

Ekim

20-25

Üre

Şubat sonu – Mart başı

8-10

Amonyum Nitrat

Mart sonu – Nisan başı

14-15

Unutmayın, toprak pH’ı 7.5’in üzerindeyse (alkali), ekimden önce kükürt vererek optimum pH değerine yaklaşabiliriz. Tam tersi durumda, yani pH düşükse (asit), tohum ekiminden en az 2-3 ay önce kireçleme yaparak pH’ı yükseltebiliriz.

Sulama

Kanola bitkisinin su ihtiyacı, yetiştirildiği bölgenin yağış özelliklerine göre değişiyor. Yağışlı bir bölgede ekim yapıyorsak, sulama ihtiyacı azalıyor. Ancak, az yağış alan bir bölgedeyse, tohum yatağı ve çimlenme için sulama yapmamız gerekiyor.

Kanola, gelişimini bahar aylarında tamamladığı için, bu dönemde yağışların yetersiz olduğu zamanlarda sulama yapmalıyız. Genel olarak, yetişme döneminde 400 mm civarında su, en üst düzeyde verim için yeterli oluyor. Haftada ortalama 25-30 mm (metrekare başına 25-30 litre) su veriyoruz.

Sulama yöntemi olarak damlama sulama veya yağmurlama metodunu tercih ediyoruz. Özellikle tohumlar çok küçük olduğu için, çimlenme döneminde yüzeyde bir kaymak tabakası oluşursa mutlaka sulama yaparak zamanında çıkış sağlamalıyız.

Kanola ekimi ve bakımında bu temel noktalara dikkat ettiğimizde, verimli bir hasat elde etme şansımız artıyor. Toprak analizinden başlayarak, doğru ekim zamanı ve yöntemi, uygun gübreleme ve sulama ile kanola tarımında başarıyı yakalayabiliriz.

İlginizi Çekebilir;  Benjamin Çiçeği Bakımı

Kanola Hasadı ve Depolama

Biz çiftçiler için kanola hasadı ve depolama süreci, ürünümüzün kalitesini ve verimini doğrudan etkileyen kritik aşamalardır. Bu bölümde, kanola hasadının zamanlaması, yöntemi ve depolama koşulları hakkında detaylı bilgiler paylaşacağız.

hasat
hasat

Hasat Zamanı Belirleme

Kanola hasadı için doğru zamanı belirlemek, ürünümüzün kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Genellikle çiçeklenmeden 40 ile 50 gün sonra hasat olumuna gelen kanola, havaların sıcaklığına ve yağış durumuna bağlı olarak farklı zamanlarda hasada hazır hale geliyor. Bölgelere göre hasat zamanı değişiklik gösteriyor:

  • Trakya’da: 10 Haziran civarı
  • Akdeniz’de: 10 Mayıs’tan itibaren

Hasat zamanını belirlerken dikkat etmemiz gereken bazı önemli noktalar var:

  1. Bitkilerin genel görünümü: Sap, yaprak ve kapsüller tamamen kuruyup sararmalı, hatta kırmızımsı bir renk almalı.
  2. Tohum rengi: Daneler sarı renkten kahverengi renge dönmeli.
  3. Kapsül durumu: Tohum kapsülleri yeşilden kahverengiye dönmeli ve tohumları serbest bırakmaya başlamalı.
  4. Tohum nemi: İdeal hasat nemi %10-12 civarında olmalı.

Hasat zamanını doğru belirlemek için bu göstergeleri düzenli olarak kontrol etmeliyiz. Erken veya geç hasat, verim kaybına neden olabilir.

kolza tohumu
kolza tohumu

Hasat Yöntemi

Kanola hasadını doğru bir şekilde gerçekleştirmek, ürün kaybını en aza indirmek için kritik öneme sahip. İşte kanola hasadı için izlememiz gereken adımlar:

  1. Biçerdöver ayarları:
    • Silindir hızı: 250-350 devir/dakika
    • Batör-kontrobatör açıklığı: Buğdaya göre daha açık olmalı
    • Vantilatör ve elek ayarları: Buğdaya göre biraz daha kapalı olmalı
    • Düşük hız ve düşük fan devri kullanılmalı
  2. Hasat zamanı:
    • Nemli ortamda hasat yapılmalı
    • Öğle sıcağından kaçınılmalı
  3. Biçerdöver ön tabla ayarı:
    • Uygun yükseklikten hasat yapılmalı
    • Fazla yüksekten hasat, yarı yatık bitkilerin alınmasını engelleyerek verim kaybına neden olabilir
  4. Hasat sonrası işlem:
    • Ürün kısa bir süre serilerek havalandırılmalı

Kanola daneleri çok küçük olduğu için, hasatta kayıpları azaltmak adına biçerdöver ayarlarına özellikle dikkat etmeliyiz. Doğru ayarlar ve uygun koşullarda yapılan hasat, verim kaybını minimize eder ve ürün kalitemizi artırır.

Verim konusunda da bilgi vermek gerekirse, dekardan alınan verim ekilen çeşidin verim gücüne, toprak verimliliğine ve iklim koşullarına bağlı olarak 200-350 kg/da arasında değişiklik gösteriyor.

Depolama Koşulları

Kanola hasadından sonra ürünümüzü doğru şekilde depolamak, kalitesini korumak açısından çok önemli. İşte kanola depolama konusunda dikkat etmemiz gereken hususlar:

  1. Depo seçimi:
    • Kuru ambarlar tercih edilmeli
    • Depo nemi %75’in altında olmalı
  2. Tohum nemi:
    • Uzun süreli depolama için (20°C’nin altında) tohum nemi en fazla %8-9 olmalı
    • Güvenli depolama için tane rutubeti %9’u geçmemeli
  3. Depolama yöntemi:
    • Ürün rutubeti %8-9’lara düşerse, tabana havalandırma borusu ve bacaları konarak 2.5 m’ye kadar yığın yapılabilir
    • Depolanan yığının tavsiye edilen yüksekliği en çok 80-100 cm civarında olmalı
  4. Ürün temizliği:
    • Ürün içerisinde yaş ot tohumları ve bitki parçaları olmamalı
    • Diğer ot tohumları kızışmalara ve ürün kalitesinin bozulmasına neden olabilir
  5. Havalandırma:
    • Depo nemi %75’in üzerine çıkarsa küflenme riski artar
    • Bu durumda ürünün havalandırılması gerekir

Kanola depolamasında bu koşullara dikkat etmek, ürünümüzün kalitesini korumak ve olası kayıpları önlemek açısından çok önemli. Özellikle nem kontrolü ve ürün temizliği konularına özen göstermeliyiz.

Sonuç olarak, hasat ve depolama süreci, tüm yetiştirme döneminde gösterdiğimiz özenin son aşamasıdır. Doğru hasat zamanı belirleme, uygun hasat yöntemi kullanma ve ideal depolama koşullarını sağlama, emeğimizin karşılığını almamızı sağlar. Bu süreçleri dikkatle yönettiğimizde, kanola tarımında birim alandan daha yüksek verim ve daha yüksek kazanç elde etme şansımız artar.

Kanola yetiştiriciliğinde başarılı olmak için tohumun doğru seçimi, toprak hazırlığı, ekim uygulaması, hastalık ve zararlılarla mücadele, gübreleme, zamanında hasat ve uygun depolama gibi tüm aşamalara özen göstermeliyiz. Bu şekilde, istediğimiz verimi elde edebilir ve karlılığımızı artırabiliriz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş